Küçüklerin Büyük Bayramı

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı gururla ve coşkuyla kutluyoruz.

Dünya üzerinde meclis kurarak ulusal bağımsızlık savaşı vermiş bir ulusun bireyleri olmaktan gururluyuz. 

Yaşadığımız coğrafyada millet olarak ulusal egemenlik konusunda güçlü ve kararlı bir bilince sahip olduğumuz için mutluyuz ve umutluyuz. 

Egemenliğin Kaynağı Meclis 

23 Nisan 1920’de açılan Büyük Millet Meclisi, ülkenin her tarafından gelen temsilcilerle, ulusun geleceğini aydınlatan kararları alırken, Meclis’in emrindeki kahraman Türk Ordusu da düşmanı yurttan kovmuştur. Yedi düvele karşı verilen Kurtuluş Savaşımız meclis çatısı altında yönetilmiştir. 

Kurucu Meclis’in başkanı Mustafa Kemal Paşa’ya göre meclis asıl güçtür, vazgeçilmezdir. Meclis iradesi ve idaresi esastır. Atatürk her adımda meclisin onayına başvurmuş, her eylemin kaynağı ve onay mercii olarak meclisi görmüştür.

  Atatürk egemenlik anlayışının kökünü ve sahibini değiştirmiş; egemenliği kişiden alıp ulusa vermiştir.

  1920’nin Meclisi, bizim kurucu Meclisimiz; yalnızca savaşı yöneten, yasa yapan, devlet kuran bir Meclis değildir. Fiilen de savaşmış bir meclistir. Gazi Meclis’tir. O devlet kuran Meclis’in 7 milletvekili, cepheye gönüllü olarak, er rütbesiyle gitmişlerdir. İstiklal Madalyası kırmızı şeritli, meclis üyelerinin madalyası yeşil şeritlidir; cephede savaştıkları için 7 vekil kırmızı-yeşil şeritli madalya taşımışlardır.

  İşte böyle zor koşullarda ve fedakârlıklarla açılmıştır meclisimiz. Bu durumun farkında ve bilincinde olmak hepimizin ödevi olmalıdır. 

Meclisimizin açılış tarihinin bayram olarak kutlanması ve çocuklara armağan edilmesi de uzun bir süreç sonucunda gerçekleşmiştir. Gelin o tarihsel sürece bir göz gezdirelim: 

Milli Hâkimiyet Bayramı

TBMM'nin toplanmasının üzerinden bir yıl geçmiştir; milletin egemenliğini kendi eline almasının birinci yıl dönümüdür. 23 Nisan 1921 günü meclisin 24'üncü oturumunda, 23 Nisan'ın “milli bayram ilan edilmesi” hakkında meclise bir yasa teklifi verilir. 

Kırşehir Milletvekili Yahya Galip Bey meclis kürsüsünde, 23 Nisan'ın neden bayram olması gerektiğini şöyle anlatır: “Bu öyle bir milli bayramdır ki, bunun üzerinde hiçbir bayram düşünülemez. Millet kurtuluş ve mutluluk beratını o gün almıştır.” der. 

Oturumun sonunda “23 Nisan'ın millî bayram kabulüne dair” 112 sayılı kanun çıkarılır.   

1 Kasım 1922'de saltanat kaldırılınca 1 Kasım da Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ilan edilir. Zamanla 23 Nisan, Millî Hâkimiyet Bayramı olarak kutlanmaya başlanınca 1 Kasım kutlamalarından vazgeçilir. 

 Çocuk Bayramı  

1922'de Ankara'daki 23 Nisan kutlamalarına öğrencilerin de katılması ayrı bir coşku yaratır. Atatürk'ün desteğini alan Himaye-i Etfal Cemiyeti, 23 Nisan 1923'te yetim ve öksüz çocuklar için yardım toplamaya başlar. Bu sırada yardım amaçlı rozetler çocuklar tarafından satılır. Böylece 23 Nisan'da çocuklar ön plana çıkar. 23 Nisan'ın çocuk bayramı olmasını isteyen Atatürk'ün de bu etkinliklere destek olmasıyla 1925'te, 23 Nisan aynı zamanda “Çocuk Günü”, 1926'dan itibaren ise “Çocuk Bayramı” olarak kutlanır. İlk kapsamlı “Çocuk Bayramı” kutlamaları Atatürk'ün himayesinde 1927'de yapılır. 23 Nisanlar, 1929'dan itibaren “Çocuk Haftası” olarak kutlanır.

23 Nisanlarda çocuklarımızın temsili olarak bazı makamlara oturmaları ve yurdun değişik yerlerinden Ankara’daki törenlere katılan öğrencilerin Ankaralı ailelerin yanında misafir edilmesi uygulamaları da 1929’da başlatılmıştır. 

Uluslararası Bir Şenlik 

Daha sonraları, 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarına 1975'te Türkiye Radyo Televizyon Kuruma da katılmış ve bir hafta çocuk programları yayımlamıştır. 1978'de meclisteki törenlere çocukların da katılması sağlanır. 1979 yılının UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı olarak duyurulması üzerine, TRT tarafından dünyanın bütün çocuklarını kucaklamayı amaçlayan projesiyle Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği uygulaması başlatılır. 

1921'de 23 Nisan milli bayram ilan edildi. Ulusumuzun, egemenliğine sahip olduğu günü, 102 yıldır bayram olarak kutluyoruz.

 Geleceği inşa edecek olan çocuklarımıza umutlu bir bayram yaşatmak; coşkuyu ve gururu sonsuza kadar devam ettirmek dileğiyle…