Emel Zehra TUNÇİNAN
  Güncelleme: 25-11-2023 09:24:00   02-11-2023 12:30:00

208 ÜLKE

Ayrılınca ne olur? 

Az yemek yerim, çok yürürüm.

Her şeye gülerim, nadiren konuşurum.

İzmarit toplarım, ne kadar param varsa hepsini borsada kaybederim.

Duş almadan geçiririm günlerimi. 

Evde çöp biriktiririm. Komşular belediyeye şikayet eder. Kapıma dayanır birileri. Üçüncü sınıf haberlere çıkarım.

İstifa ederim, uzun süre tuvalette kalırım.

Trafik canavarı olurum, kırmızı ışıkta geçerim, hız yaparım, cezalarımı ödemem, otoparktaki arabaların bilhassa siyah olanların kapılarını boydan boya çizerim.

Komedi filmlerinde ağlar, tüm sanat filmlerinin ruhumu emmesine izin veririm.

Hiçbir yerim ağrımazken hastaneyi arar, tüm bölümlerden randevu alırım. Kanımı verir, ilaç kılığında ne kadar zehir varsa yutarım.

Nefes alamıyorum derim, akciğer röntgeni çektiririm, herkes paniğe kapılır.

Şehrin tüm elektriklerini gün aşırı keserim, karanlığıma ortak ederim tanımadığım ne kadar sevgili varsa. 

Kafede gelen yüksek hesap için garsonla, sonra da işletme sahibiyle tartışırım. 

Hava ısınınca kazak giyer, leş gibi terlerken toplu taşıma araçlarına binerim. 

Soğukta incecik giyinir, zatürre olmak için ne gerekiyorsa yaparım.

Damsız müşteri kabul etmeyen barların kapısında koruma görevlileriyle kavga ederim.

Dağılmış kaşımla gözümle karakolda sabahlarım.

Büyük bir süpermarkete girerim. Bir sürü bol kanserojenli hazır gıdayla doldururum arabayı.

Kasaya yaklaşırken boşaltırım hepsini. Ellerim cebimde alışverişsiz çıkıştan terk ederim orayı.

Bir kamp bulurum. Oradaki herkesle dostluk kurarım. Gece olunca kamp ateşiyle tüm çadırları tutuştururum.

İyi şeyler de yaparım arada sırada.

Mesela sosyal sorumluluk projelerine katılırım. Yaşlılara kitap okurum günlerce. Senden bahsederim her sayfanın sonunda; onlar bıkar, ben yorulmam.

Yanındayken nadiren elime aldığım telefonumdaki fotoğrafları uykusuz gecelerime yoldaş ederim.

Anneme uğrarım. Her derde deva kurabiyelerinden yerim. Neyin var diye sorduğunda yatarım dizine ağlarım. O anlar nasıl olsa.

Bütün sosyal medya hesaplarından hükümet aleyhine atar tutarım. Dava açılır, itiraz ederim, tazminatı reddederim, direkt tutuklarlar beni.

Yokluğunun verdiği haz dudaklarımı yakar her gün. Kadeh kadeh içer, ayyaş olurum.

Hiçbir hüzünlü şarkı sözünü beğenmem. Daha iyisini yazarım hatta bestelerim de.

Belki bir enstrüman kursuna giderim. Obua mesela. Ne kadar nefesim varsa hepsini tüketirim çalarken.

Tanrının tüm evlerinde dua ederim. Belki Budist olurum. Her şeyden elimi eteğimi çeker, bilge birine dönüşürüm.

Seninle gitmeyi planladığımız tüm tatil yerlerini arar, rezervasyon yaptırırım. Hiçbirine gitmem.

Birlikte izlediğimiz ve izlemediğimiz bütün ucuz aşk filmlerini tekrar tekrar izlerim.

Aktrislerin repliklerini ezberler, aktörlere öfke duyarım.

Her gün bütün yolları sokağına çıkarırım, psikopatlar gibi apartmana giren çıkanları gözlerim.

Sebepsiz dururum saatlerce bir köşede.

Şiir okurum çokça ve sonra tüm şairlerden nefret ederim.

Belki Ege kıyılarındaki bir kasabadan göçmen dolu bir tekneye binerim. Yunan adasına iltica etmeye çalışırken tekneyi batırırlar. Yine haberlere çıkarım, bu kez isimsiz cisimsiz bir rakam olarak.

Yedi iklimi, dört mevsimi, takvimde olmayan günleri, saatsiz geceleri yaşarım.

Seni anlatırken sözümü kesen tüm ortak dostlarımızı silerim defterden. Yeni defter alırım, boş bırakırım sayfaları.

Hiçbir emare olmamasına rağmen senin de özlediğini düşünür, acı çektiğini varsayarım. Önce öfkelenirim, kötü dileklerim ulaşır sana. Sonra kalbimle midem arasındaki bir sancıya yenik düşer umutsuzca birleştiğimizi hayal ederim.

Sığamadığım arabalar, taşıyamadığım insanlar, yürüyemediğim yollar, seni bulamadığım yıllar var benim.

Depresyon zenginler içindir demişti birisi. Kimdi hatırlamıyorum şimdi. Ben ne zenginim ne fakir. Dilsizim sadece. Kelimelerim ne seni buluyor ne beni anlatıyor. Havaya ateş ediyorum işte. Biri pencerenin camını kırıyor, biri minareye denk geliyor, biri kuşun kanadına çarpıyor. 

İçimde şişen siyah balonları yaramaz bir çocuk gelip patlatsa keşke. Saçılsın ne varsa. Her yer safra ve kusmuk olsun.

Görmediğim neresi varsa haritadan seçerim. Fark ederim ki zaten hiçbir yere gitmemişim.

Dünya üzerinde 208 ülke varmış. Şimdi başlasam, yılda 10 ülke gezsem yaklaşık 20 yılda biter. Sen yine de bir milim oynamazsın kalbimden. Bilirim…

 

  Bu yazı 348 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI